Her birimiz hayatımızın belirli dönemlerinde, belirli bir boşluk hissiyle karşılaşmışızdır. Bu duygu, bazen anlamı kaybedilmiş bir durumda, bazen bir hedefin başarıldıktan sonraki anlam arayışında, bazen de beklenmedik bir kayıptan sonra ortaya çıkar. Ne olursa olsun, bu duygu genellikle rahatsız edicidir ve çoğu insan ondan kaçmaya çalışır. Ama belki de bu hissi anlamak ve kabul etmek, hayatta ilerlememiz için gereklidir.

Bu boşluk hissi, belki de bize durup düşünme ve hayatımızı yeniden değerlendirme fırsatı sunar. Bu his bize hayatın sürekli değiştiğini, her bir bölümünün kendi değerine ve anlamına sahip olduğunu hatırlatır. Bizi bekleyen bir sonraki bölümün ne olacağını bilmesek de, bu belirsizlik bize yeni bir başlangıç yapma ve yeni deneyimlerle hayatımıza anlam katma fırsatı sunar.

Dolayısıyla, boşluk hissiyle karşılaştığınızda, bu duyguya izin verin ve onu kabul edin. Durup, biraz nefes alın ve hayatınızı yeniden değerlendirin. Bu süreç zorlu olabilir, ancak aynı zamanda büyüme ve gelişim için büyük bir fırsat sunar. Belki de hayatın ritmindeki bu 'boşluk', aslında melodinin tamamlayıcı bir parçasıdır. Sonuçta, her notanın ardından gelen sessizlik, melodinin kendisi kadar önemlidir. Bu sessizlik anları, hayatın melodisine derinlik ve anlam katar. Boşluk hissinin sizi yıldırmasına izin vermeyin. Bunun yerine, bu duyguyu bir geçiş dönemi olarak kabul edin ve geleceğin ne getireceğini merakla bekleyin.